Okumak bir yazıyı, bir düşünceyi anlamak üzerine yapılan eylem. İnsanın özünde benliğine narin dokunuşlarda bulunan okumak, insanın benliğini, özünü güzelleştiren, geliştiren ve aslına döndüren eylemdir. Yer yüzünde var olan insanların büyümesine, yücelmesine ve bulundukları ortamda fark yaratmalarına sebep olan şey okumaktır. Dünyada bir çok araştırma, inceleme yapılsada okuyan oranını belirlemek adına, bunun pekte önemi bulunmaz aslında. Okurun sayısı, kitap satanlara ve yazarlara yönelik bir veri toplama yöntemidir. Çünkü kütüphaneler oluşturmak, sürekli kitaplarla dost olmak okumanın ve gelişmenin en büyük etkenidir. Fakat okumanın aslı değildir. Okumaktan maksat kitapları, dergileri yutmanın ötesinde; bilmek, kavramak ve uygulamak adınadır.
Çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi?
Zaman zaman birçok ortamda sual olunan ve karşıt görüşlere neden olan bu sorunun altında dikkate alınmayan bir nüan bulunmaktadır. Biz çok gezenin de okuma oranına sahip olmasıyla anca bilebildiğinin farkındayız. Hiç okumayan birinin gezerek öğrenmesi, bilmesi mümkündür fakat, bu hedeflerine ulaşması ve başarılı olması için bir etken değil hatta zaman kaybı dahi olabilir. Biz okuyanın gezenden daha iyi bilmenin ötesinde, öğrenebileceğini savunuyoruz. Gezen çabuk tecrübe eder, fakat okuyan daima daha iyi bilir.
Kimler okumalı?
Bu suale yanıt aslında vermek gereksizdir. Çünkü insan olanın okuması şarttır. Yunus Emre'nin hicavetiyle;
"İlim ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Bu nica okumaktır."
Bir okurcu olmak nedemektir.
Bir okurcu olmak, okur olmak demektir. Bol bol okuyan, anlayan ve yorumlayan bir karakterin okurcu olması muhtemeldir.
Sadece okuyorum diyen birisi sadece kendisininde dediği gibi okurdur. Fakat okuyorum, anlıyorum ve yorumluyorum diyen birisi okurcudur. Yani okuduğunu yorumlar, eksikleri ve özellikleri iyi belirleyebilir. Günümüzde kitap, dergi, gazete okuyanların çoğunluğu sadece birer okurdur. Fakat Akademik araştırmalar üzerine çalışanlar, edebiyatçı yazarlar ve bu camia'nın içerisinde yer alanlar genellikle birer Okurcu olurlar.
Okur; okuyan demektir. Türkçemizde "cu" eki ilgili eylemi yapanın ismine verilen bir ektir ve o işin erbabı olduğuna, o işi iyi bildiğine, hakkıyla yerine getirdiğine işaret eder. İşte bu maksatla da okurcu; Okuma işini yapan, bu işi iyi bilen ve ehli olan kimselere denir. Okurcu, iyi okuma yapabildiği gibi, yorumlama, anlama ve yeni eserler ortaya çıkarmayıda bilen kimselerdir.
Bir romanı ele alıp, görünenin ötesinde eserin arkaplanına inen, romanı inceleyip, yorumlayanlar sadece okurculardır.
Bir okur, nasıl okurcu olabilir?
Okurcu olmak için öncelikle iyi bir okur olmak gerekir. Sonrasında okurcu olmaya adımlar atabilir.
Bir okurun, okurcu olması için öncelikle okumakla beraber, yazmayada başlaması gerekir. Okuduklarını anladığı kadarıyla yazabilmelidir. Yazılanları okuduğunda, net anlamalı ve her açıdan yorumlar yapabilmelidir.
İyi bir okurcu, iyi bir yazar, edebiyatçı ve şair olabilir.
Çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi?
Zaman zaman birçok ortamda sual olunan ve karşıt görüşlere neden olan bu sorunun altında dikkate alınmayan bir nüan bulunmaktadır. Biz çok gezenin de okuma oranına sahip olmasıyla anca bilebildiğinin farkındayız. Hiç okumayan birinin gezerek öğrenmesi, bilmesi mümkündür fakat, bu hedeflerine ulaşması ve başarılı olması için bir etken değil hatta zaman kaybı dahi olabilir. Biz okuyanın gezenden daha iyi bilmenin ötesinde, öğrenebileceğini savunuyoruz. Gezen çabuk tecrübe eder, fakat okuyan daima daha iyi bilir.
Kimler okumalı?
Bu suale yanıt aslında vermek gereksizdir. Çünkü insan olanın okuması şarttır. Yunus Emre'nin hicavetiyle;
"İlim ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Bu nica okumaktır."
Bir okurcu olmak nedemektir.
Bir okurcu olmak, okur olmak demektir. Bol bol okuyan, anlayan ve yorumlayan bir karakterin okurcu olması muhtemeldir.
Sadece okuyorum diyen birisi sadece kendisininde dediği gibi okurdur. Fakat okuyorum, anlıyorum ve yorumluyorum diyen birisi okurcudur. Yani okuduğunu yorumlar, eksikleri ve özellikleri iyi belirleyebilir. Günümüzde kitap, dergi, gazete okuyanların çoğunluğu sadece birer okurdur. Fakat Akademik araştırmalar üzerine çalışanlar, edebiyatçı yazarlar ve bu camia'nın içerisinde yer alanlar genellikle birer Okurcu olurlar.
Okur; okuyan demektir. Türkçemizde "cu" eki ilgili eylemi yapanın ismine verilen bir ektir ve o işin erbabı olduğuna, o işi iyi bildiğine, hakkıyla yerine getirdiğine işaret eder. İşte bu maksatla da okurcu; Okuma işini yapan, bu işi iyi bilen ve ehli olan kimselere denir. Okurcu, iyi okuma yapabildiği gibi, yorumlama, anlama ve yeni eserler ortaya çıkarmayıda bilen kimselerdir.
Bir romanı ele alıp, görünenin ötesinde eserin arkaplanına inen, romanı inceleyip, yorumlayanlar sadece okurculardır.
Bir okur, nasıl okurcu olabilir?
Okurcu olmak için öncelikle iyi bir okur olmak gerekir. Sonrasında okurcu olmaya adımlar atabilir.
Bir okurun, okurcu olması için öncelikle okumakla beraber, yazmayada başlaması gerekir. Okuduklarını anladığı kadarıyla yazabilmelidir. Yazılanları okuduğunda, net anlamalı ve her açıdan yorumlar yapabilmelidir.
İyi bir okurcu, iyi bir yazar, edebiyatçı ve şair olabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder